Üniversite Personel Yönetimi:
Başarı için 3 Temel Strateji

2025

Written by Asim Qureshi
Yazar Asim Qureshi, CEO Jibble

Adım Asim Qureshi. Jibble’ın CEO’suyum, daha önce Morgan Stanley’de Başkan Yardımcısıydım. Fizik mezunuyum ve ciddi bir öğretme tutkusuna sahibim.

Geçmiş yıllarda yaşadığım şehirdeki yoksul çocuklara matematik öğrettim. Evde eğitim gören 3 çocuğun var ve çocuklarım akademik olarak oldukça inanılmaz şeyler başardılar. Örneğin, oğlum İngiltere tarihinde 18 yaşındakiler için yapılan bir sınav olan A-seviyesinde A notu alan en genç kişi ve bunu sadece 10 yaşındayken başardı!

Tüm bunları bir yana bırakırsak, okulların ve üniversitelerin öğrenci potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için kesinlikle teknolojiden faydalanmaları gerektiğine inanıyorum.

Bu yazıda, üniversite personelinizi daha etkili bir şekilde yönetmenizi sağlayacak, faydaları kanıtlanmış bazı stratejilerden bahsedeceğim. Evet, doğru tahmin ettiniz; teknoloji kesinlikle bu stratejilerin önemli bir parçası.

Üniversite personel yönetimi zor olabilir, ancak endişelenmeyin; Jibble sizin için burada. Bu incelemede, işleri daha sorunsuz hale getirmek ve destekleyici bir çalışma ortamı yaratmak için üç basit stratejiden bahsedeceğiz.

Üniversite personel devamsızlık takibinden iletişimi geliştirmeye ve idari görevlerle başa çıkmaya kadar, üniversite personelini bir profesyonel gibi yönetmeniz için size önemli ipuçları sunacağız. Ekibinizin potansiyelini ortaya çıkarmak, iş birliğini teşvik etmek ve personelinizin eğitim dünyasında başarılı olmasını sağlamak için birlikte çalışalım. Bu işi birlikte yapalım!

Üniversite Personel Yönetimi için Etkili ve Verimli Stratejiler

1. Devamsızlık Takibini Kolay Hale Getirin

Öğrencilerin derslerine koşuşturduğu, profesörlerin derslere hazırlandığı, birden fazla ders verdiği ve öğrenci projelerini denetlediği; yöneticilerin ise çeşitli görevleri yönettiği hareketli bir üniversite kampüsü hayal edin.

Bu canlı atmosferin ortasında, yöneticiler genellikle devamsızlığı, katılımı ve verimliliği manuel olarak takip etmekte zorlanırlar. Bu da olası hatalara, yanlış anlamalara ve yoklamayla ilgili sorunların ele alınmasında gecikmelere yol açar.

Üniversite personel yönetimi ve devamsızlık takibini kolay hale getirmek için en etkili yaklaşım, tüm personelin telefonunda bir zaman takibi uygulaması kullanması ya da herkesin saatlerini girebileceği ortak bir merkezi giriş sistemi kurmaktır.

Bahsettiğim yöntemler kolaylık ve erişilebilirlik sunarak personelin eski usul ve ağır evrak işlerine gerek kalmadan yoklamalarını kolayca kaydetmelerini sağlar.

Bunların yanı sıra, zaman takip programları çeşitli faydalı özelliklere de sahiptir! Örneğin, anında yüz tanıma teknolojisi sayesinde personelin paylaşılan giriş merkezi olarak kullanılan tabletin önünde durmasını, böylece tabletin onları tanımasını ve sorunsuz bir şekilde mesaiye başlamalarını sağlayabilirler.

Manuel giriş ihtiyacını ortadan kalkar ve personelin birbirleri ya da bir başkası adına giriş/çıkış işlemleri yapma riski azalır.

Ayrıca, zaman takibi programları etkinlik takibi ve raporlar gibi gelişmiş işlevler de sunabiliyorlar. Bu, yöneticilerin personel üyelerinin zamanlarını nasıl kullandıklarına dair bilgi sahibi olmalarına, eğilimleri belirlemelerine ve kaynak yönetimini buna göre optimize etmelerine olanak tanır.

Çeşitli işleri yerine getiren idari ve İnsan Kaynakları personeli için, programı Chrome eklentileri gibi araçlarla entegre etmek daha da fazla verimlilik ve üretkenlik sağlayabilir.

Zaman takip programları ayrıca saatlik çalışanlar için bordro zaman çizelgeleri oluşturma sürecini de basitleştirir. Genel bordro yönetimi sürecini kolaylaştırmak için fazla mesai de dahil olmak üzere saatlik ücret hesaplamalarını otomatik hale getirir.

Üniversiteler bu tür programları kullanarak manuel hataları ortadan kaldırabilir, idari yükü azaltabilir ve saatlik personel için adil ücretlendirme sağlayabilirler. Zaman takip programlarının sunduğu otomasyon sayesinde artık manuel hatalar ya da saç baş yolduran aksaklıklar yok. Bu, tıpkı kişisel bir bordro asistanına sahip olmak gibi bir şey!

Tüm bunlara sahip olmanın pahalı ve maliyetli olacağını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz: Jibble, tüm bunları ücretsiz olarak sunuyor!

2. Etkili İletişim ile Net Sınırlar Belirleyin

Profesörler ve öğretmenler genellikle öğretim sorumlulukları, araştırma çabaları ve idari görevleri arasında flu olabilen sınırlarla karşılaşırlar. Bu durum verimsiz zaman yönetimine, aşırı çalışmaya ve nihayetinde iş memnuniyetinin azalmasına neden olabilir. Bunu ele almak için net sınırlar ve etkili iletişim hayati önem taşır.

  • Rolleri ve Beklentileri Açıkça Tanımlayın: Net olarak tanımlanmış iş tanımları oluşturun ve belirlenen roller ile sorumlulukları personelinize açıkça iletin. Bu, herkesin görevlerini anlamasını sağlar ve gereksiz idari yüklerden kaçınmaya yardımcı olur.
  • Açık Diyaloğu Teşvik Edin: Personelin endişelerini dile getirme ve iş yükü zorluklarını tartışma konusunda kendilerini rahat hissettikleri bir ortam yaratın. Düzenli kontroller ve bire bir toplantılar, personelin taleplerini iletmesi için fırsatlar sunarak yöneticilerin sorunları ele almasına ve gerekli ayarlamaları yapmasına olanak tanır.
  • Ortak İş Yükü Planlamasını Tercih Edin: İş yükü dağılımı konusunda görüşlerini alarak personeli planlama sürecine dahil edin. Bu, görevlerin adil ve etkili bir şekilde dağıtılmasını sağlarken kurum kültürünü sahiplenme ve hesap verebilirlik duygusunu teşvik eder.

3. Üniversite Personel Yönetiminde Bağımsız Bir Anlayış Benimseyin

Üniversitelerdeki bürokratik yapılar verimliliği engelleyebilir ve bu yapı genellikle hiyerarşik protokollere pratik görevlerin tamamlanmasından daha fazla öncelik verir. Ancak, merkezi olmayan bir yönetim yaklaşımının benimsenmesi bu zorlukların aşılmasında kritik bir rol oynayabilir.

a.) Karar Alma Yetkisini Paylaşın

  • Gerektiğinde Yetkiyi Devredin: Merkezi olmayan bir yönetimde, üniversiteler karar alma yetkisini üst düzey yöneticilerden bölüm başkanlarına devredebilir.

    Yetki devri, personele departmana özgü ihtiyaçları belirleme ve sorunları verimli bir şekilde çözme yetkisi verir. Departman sorunlarının kökenine yakın olmaları, zamanında çözüm üretilmesini sağlar ve yenilikçi bir yaklaşım ile sürekli iyileştirme kültürünü teşvik eder.

    Üst düzey yöneticiler, daha küçük departmanları yönetmeleri için yetkin kişilere sorumluluk vererek, zamanlarını ve enerjilerini üniversiteye bağış toplama veya araştırma hibeleri sağlama gibi daha büyük stratejik girişimlere ayırabilirler. Bu sayede üst düzey yöneticiler verimli departman yönetimi sağlarken daha geniş bir geniş bir etki alanına da sahip olabilirler.

    Örneğin, X Üniversitesi; Sanat ve Beşeri Bilimler Okulunu İngiliz Edebiyatı, Güzel Sanatlar ve Dilbilim gibi daha küçük bölümlere ayırarak merkezi olmayan bir yapı oluşturabilir. Böylece her bölüm müfredat tasarımı, öğrenci destek girişimleri ve fakülte işe alımlarında özerklik kazanacaktır.

    Bu merkezi olmayan yaklaşım, öğrenci deneyimlerinin iyileşmesine, öğretim üyesi memnuniyetinin artmasına ve her bölüm içinde iş birliğinin gelişmesine yol açabilir.
  • Departman İçi İletişimi Teşvik Edin: Bölümler arasında açık iletişim kanallarını teşvik ederek öğretim üyeleri ve personelin etkili bir şekilde iş birliği yapmasına ve zorlukları birlikte ele almasına olanak tanıyın. Bu proaktif sorun çözme yaklaşımı, her karar için daha üst yönetim kademelerini dahil etme ihtiyacını en aza indirerek daha hızlı çözümlere yol açacaktır.

    Örneğin, X Üniversitesi Kimya Bölümü, bölüm başkanının kıdemli öğretim üyelerine laboratuvar ekipmanı alımları, müfredat geliştirmeleri ve misafir konuşmacı davetleri ile ilgili kararlar alma yetkisi verdiği merkezi olmayan bir karar alma süreci oluşturabilir ve bu pratik karar alma süreci bürokrasiyi azaltarak verimliliği artırırken bölümün ortaya çıkan ihtiyaçlara hızla uyum sağlamasına olanak tanır.

b.) Departman Bütçelerini Özerkleştirin

  • Finansal Özerklik: Etkili ve özerk hale getirilmiş bir yönetim anlayışı, akademik departmanların bütçelerine hızlı bir şekilde erişmelerine olanak tanıyarak mali konuları bağımsız bir şekilde ele almalarını sağlar. Bunlara ofis malzemelerinin satın alınması, konuk konuşmacılara fon sağlanması ve özel ihtiyaçlara göre destek personelinin işe alınması gibi konular dahildir.
  • Verimli Kaynak Yönetimi: Bütçe oluşturma ve belirleme yükünün daha küçük departmanlarla paylaşılması, kararların zamanında alınmasını ve kaynak yönetiminin daha iyi hale getirilmesini sağlar. Bu, departmanların zaman konusunda hassas akademik programlara bağlı kalarak öğrencilerine daha iyi hizmet vermelerini sağlar.

    Örneğin, X Üniversitesi her bir departmana kendilerine tahsis edilen fonlara doğrudan erişim hakkı vererek merkezi olmayan bir bütçeleme sistemi uygulayabilir. Örneğin Bilgisayar Bilimleri Bölümü; bilgisayar laboratuvarlarını geliştirmek, yazılım lisansları satın almak ve araştırma projelerini desteklemek için bütçesini verimli bir şekilde yönetebilir ve böylece fakülte ve öğrencilerin teknolojik gelişmelerden geri kalmamalarını sağlayabilir.

Genel Düşünceler

Özetlemek gerekirse; üniversite personel yönetiminde başarılı olmak, teknik bilgi ve insani dokunuşun ustaca bir birleşimini gerektirir.

Üniversitelerde devamsızlık takibini kolaylaştırarak, etkili iletişimle net sınırlar belirleyerek ve departmanların özerk yönetimini benimseyerek personel yönetimi uygulamalarını geliştirebilirler. Bu stratejiler sağlıklı bir iş-yaşam dengesini teşvik eder, aşırı çalışmayı önler ve personelin profesyonel ve kişisel açıdan gelişebileceği bir ortam yaratır.

Öyleyse, üniversitemizi yeni zirvelere taşıyacak durdurulamaz bir ekip oluşturmak için teknolojinin gücünü benimseyerek gereken dokunuşları yapalım. Bahsettiğimiz tüm stratejileri personel yönetimi konusunda sihirli dokunuşlar olarak düşünebilirsiniz!